Zara

Coğrafi Konumu : İlçenin yüzölçümü 2456 km karedir. Zara’nın kuzey bölümü Kara Bölgesine girmekle beraber genellikle toprakları Kızılırmak havzasındadır . Kızılırmak’ın geçtiği ve aynı yönde uzanmış geniş ve ovamsı bir vadi; Kızılırmak vadisi içerisinde kalan ilçe merkezinde yükseklik 1350 m. olduğu halde bu havza dışında ortalama yükseklikler 2000-2500 m. civarındadır. Karadeniz bölgesinin ikinci sıradağları Zara sınırları içerisine girerler. Kuzey yönünde Karaçam, Tekeli (2621 m.) Beydağı (2792 m.), Gürlevik Dağı (2676m.)

Yılanlı (2200 m.) ve Karababa Dağlarıyla çevrilidir.

İlçenin Tarihçesi : Yapılan son araştırmalara göre ilçe ve çevresinde ilk olarak neolitik dönemde yerleşildiği sanılmaktadır. Zara- Hafik arasında höyük de yapılan kazıda neolitik dönem özellikleri gösteren çakmak taşından minik uçlar, el değirmeni taşları ve hayvan kemikleri gibi buluntular çıkmıştır.

Zara 1888 Devlet salnamesine göre Kanuni Sultan Süleyman’ın 1539 yılında bir fermanla Koçgiri Aşiretinin yerleştirildiği 1836 yılında Koçgiri adıyla nahiye , 1886 yılında kaza olmuştur. O yıllarda Zara’da biri orta öğretim okulu almak üzere 40 öğrencili Rüştiye ile toplam 16 okul bulunmaktaydı.

Erzurum Kongresine Zara Recep Efendiyi temsilci olarak göndermiş; Atatürk 2 Eylül 1919’da Erzurum’dan Sivas’a geçerken Zara’ya uğramıştır.

Milli Mücadele esnasındaki önemli olaylardan birisi de Koçgiri ayaklanması idi. O zamanlara Zara’ya bağlı İmranlı’da nahiye müdürü Haydar Beyin Kuruçay Kazası kaymakamlığına ilişkin talebinin reddedilmesi üzerine başlayan ayaklanma 6 Mart-17 Haziran 1921 tarihleri arasında meydana gelmiş olup olay büyümeden sona ermiş, bölgede Nurattin Paşa komutasında sıkı yönetim ilan edilmiş, TBMM’nin kendi içinden seçtiği bir kurul yerinde incelemeler yapmak üzere Kasım 1921’de Zara’ya gönderilmiştir.

Atatürk, eşi Latife Hanım ve beraberinde bir heyetle birlikte Sivas’tan Erzincan’a giderken 28 Eylül 1924’te Zara’ya uğramıştır. Buradaki istirahatleri esnasında Latife Hanım yörede çocuk doğum ve bakım adetleriyle ilgili olarak çevresindekilere sorular sormuş bunun üzerine getirilen mahalli ebelerden birisi konu hakkında bilgi vermiştir. Bu seyahatin dönüşünde Atatürk ve beraberindekiler Şebinkarahisar’dan Sivas’a giderken 12 Ekim 1924 günü tekrar Zara’ya uğramıştır.

Tarihi Değerleri :

Şehitlik : 39. piyade alayı, talimgah birliği askerlerinden 1915 yılında başlayan salgın hastalığın önü alınamamış ve çok sayıda asker cephede bu nedenle ölmüştür. Bu nedenle aynı yılda herbiri 50-60 cenaze alan büyük toplu mezarlar yapılarak Zara Şehitliği kurulmuştur. Aynı yıl bir anıt yapımına başlanmış, büyük sanat değerine sahip bu anıt 1917 yılında tamamen bitirilmiştir.1939 depreminde hasar gören ve 1974 yılında tamamen yıktırılan bu anıtın yerine sembol olarak dikdörtgen şeklinde bir anıt yapılmıştır.1987 yılında ise aslına benzer bir anıt yapılmaktadır.

Çarşı Camii : Kuzey-güney doğrultuda, dikdörtgen planlıdır. Asıl ibadet alanı içerisinde dört sütun üzerine kubbe ile dikey eksenlerinde uzun kubbe ve çapraz eksenlerinde oval kubbeyle örtülü Sahınlar yer almaktadır. Kuzeybatı köşesinde çift şerefeli, kesme taş örgülü minare yer alır. Minare kaidesinde minareyi Zaralı Zade Lütfullah’ın 1809 yılında yaptırdığı yazılıdır.

Şeyh Merzuban türbesi : Zara’nın güneyinde Tekke köyü girişindedir. Kapı üzerindeki kitabeye göre 1528 yılında Şeyh Merzuban adına yaptırılmıştır. Sekizgen gövdeli üzeri kubbeyle örtülüdür. Kuzeydoğuya sonradan bir eyvan ilave edilmiştir. Kubbe üzeri pramidal sivri külaha ve çinko malzeme ile kaplanmıştır. Türbe içerisinde bir sanduka ve güneyde mihrap nişi yer alır. Alçı malzeme ile yapılmış yaldız boyalı ay yıldız ve kıvrım motifleri sonradan yapılmıştır. Türbe içinde iki kitabe vardır. Birinci kitabe 1792 tarihli olup, Şeyh İbrahim ve Şeyh Mehmet efendiler tarafından,1889 tarihli ikinci kitabede ise Şeyh Osman, Şeyh Mehmet, Şeyh İbrahim ve Şeyh Mahmut Efendiler tarafından tekrar tamir edildiği yazılıdır.

Şeyh İbrahim El Aziz Camii : Büyük bir ihtimalle türbe içerisinde tamir kitabesinde ismi geçen Şeyh İbrahim tarafından 18. yüzyıl sonlarında yaptırılmış olmalıdır. Kuzey-güney doğrultuda, dikdörtgen planlı ve kırma çatılıdır.

Demiryurt Köyü Camii : Ası1 ibadet alanındaki ahşap direklerden birinin üzerinde “Said Ağa 1332 (1914) diğerinde ise 1916 tarihi yazılmıştır. Kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen planlı ve üç sahanlıdır. Tavan ve kadınlar mahfili’de ahşap üzeri ajur tekniği ile yapılmış süslemeler vardır.

Acısu Köprüsü : Zara-Tekke köyüne girerken Acısu çayı üzerinde iki gözlü ve yuvarlak kemerlidir. Genç Osmanlılar dönemine ait olduğu sanılmaktadır.

Demiryurt Mağaraları : Sivas-Erzurum karayolunun 55. km.’sinde E-23 uluslararası karayoluna 1 km. kadar yakınında bulunmaktadır. Kızılırmak’ın her iki tarafına bakıldığında sayılan kırk-elliyi bulan kaya Mağaraları dikkati çekmektedir.

Yazar: sivas

Bir Cevap Yazın